Yusuf Tekin'den 'öğretmen atamaları ve 'müfredata' ilişkin açıklama: Yalvarma moduna geldik

Düzenleyen:
- Güncelleme:

Eğitim Haberleri

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı canlı yayında yeni müfredat ve öğretmen atamaları konusunda açıklamalarda bulundu. Tekin, müfredatın aceleye getirilmesi eleştirilerine cevap verip "Biz katkı sunmaları için neredeyse yalvarma moduna geldik. Bize katkı sunmadılar" dedi. Atamalar içinse Tekin, yeniden kabine toplantısı sonrasını işaret etti. 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel bir televizyon canlı yayına katılarak 'yeni müfredat' ve 'öğretmen atamalarına' ilişkin merak edilen sorulara cevap verdi. 

Müfredatın çağın gereği olarak daha sık revize edilmesi gerektiğini söyleyen Tekin, "Bu iş aceleye getirildi' diyen arkadaşlara benim bir serzenişim var. Biz katkı sunmaları için neredeyse yalvarma moduna geldik. Buyurun gelin yapalım modunda çalıştık. Bize katkı sunmadılar" dedi.

Atamalar içinse Bakan Tekin yine kabine toplantısı sonrasını işaret etti. 

Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Müfredat dediğimiz yani zorunlu eğitim kapsamında çocuklarımızın programlarının belirli aralıklarla revize edilmesi elzemdir. Sosyal hayatımız değişiyor. Teknolojik gelişmeler, dünyadaki değişimler bunların sürekli olarak programların içerisine yedirilmesi gerekiyor.

Eğitim ve öğretim teknolojilerindeki gelişmeler ve yenilikler tamamı bizim programımızın içerisine konması gerekiyor. Son birkaç yıl içinde yaşadığımız gelişmeler önemli. Pandemi döneminde yaşadıklarımız, geçen yıl yaşanan büyük depremler… Bunların çocuklarımızda bir bilinç sahibi olması açısından bunların programlara girmiş olması lazım. Dolayısıyla bu tür gelişmeleri göz önünde bulundurarak programlar değiştirilir. Yenilenme sıklığı dünyanın değişimine göre kısalmaya başladı. Dünyanın tamamında böyle durumlar var.

MÜFREDATLAR DAHA SIK REVİZE EDİLMELİ

2000'li yıllarda 15-20 yılda bir revize ettiğiniz müfredatlar içinde bulunduğumuz dönem itibarıyla daha sık revize edilmesi gerekiyor. Çocuklarımızın bilgiye erişmede yaşadığı kolaylıklar ve buy bilgi gündelik hayatta kullanma istekleri bu programların revize edilmesini zorunlu kılıyor. Gelişmelere ayak uydurmak çocukların taleplerine karşılık vermek için mevcutta yürütülen çalışma ile müfredatı revize etmeyi uygun bulduk.

ÖĞRETMENLERİN DE TALEPLERİ ALINDI

Haziran ayında Bakan olarak göreve başladım. Yüzlerce öğretmen odası programında öğretmen arkadaşlarla sohbet ettik. Resmi olarak her ayın ilk cumartesi günü Türkiye'nin tamamında bakanlığın e-Okul sisteminden öğretmen arkadaşlarımızla görüştük. Buradaki etkinliklerin tamamında öğretmen arkadaşlarla yapmamız gerekenleri tartıştık.

Öğretmenler mevcut programın öğrencilere aksettirilmesi için bizden 2-3 saat fazla istiyorlar. Eğer bunu yaparsak çocuklarımız haftalık 60-70 saat ders yükü ile karşı karşıya kalıyor. Bunu yapmak mümkün olmadığına göre burada bir sıkıntı olduğu ortaya çıkıyor. Sadeleştirmenin mantığı burada başlıyor. 2013 yılında beri devam eden bir çalışma süreci var. Son 1 yıl içinde dünya örnekleri ile karşılaştırmalar yapıldı. Öğretmenlerin talepleri alındı. İşte burada bir seyreltme gerekliliği ortaya çıktı. Bu bizim için çok önemli bir konu.

SÜREÇ ACELEYE Mİ GETİRİLDİ?

Sürecin aceleye getirildiği yönünde eleştiriler var. Buna cevap vermek isterim çünkü biz MEB'de daha önceki 5,5 yıllık çalışma dönemimde tecrübelerimiz var ve burada atılacak adımların ortaya çıkaracağı sonuçları iyi analiz etmek gerekiyor. 2013'te başlayan müfredat değişikliği çalışma süreci aynı zamanda öğretmen kaynağı açısından da iyi bir planlama gerektiriyor. Bunun da planı yapılmalı. Herhangi bir dersin haftalık ders saatini 1 saat arttırmak ya da azaltmak beraberinde getireceği öğretmen ihtiyacı veya mevcut öğretmenlerin fazla olması anlamına geliyor.

'YALVARMA' MODUNA GELDİK

'Bu iş aceleye getirildi' diyen arkadaşlara beniz bir serzenişim var. Biz katkı sunmaları için neredeyse yalvarma moduna geldik. Buyurun gelin yapalım modunda çalıştık. Bize katkı sunmadılar. Askıya çıktığımız program hacimli bir program, ben bunu kabul ediyorum. Ancak biz bu programın tamamıyla ilgili bir kişiden bir görüş beklemiyoruz. Kimler verecek? İlgili derslerle ilgili o dersler konusunda çalışmaları olan o ders konusunda birikimi olan kişiler verecek. Yani bir ders konusunda tecrübesi olan katkı sunacak. Bir kişiden hepsi için görüş beklemiyoruz. Bizim programın ana felsefesini anlatan 100 sayfalık bir metnimiz var. Yine aynı hacimde aynı dersin okutulduğu kademe ile ilgili program var. Yani her bir uzman için burada 200 sayfalık bir okuma var. Biz uzman kişilerden katkı bekliyoruz.

YENİ MÜFREDATTA İNTEGRAL KALKACAK MI?

Neyin kalıp neyin kaldırılacağına ben karar vermiyorum.

YENİ ÖĞRETMEN ATAMALARI

En yakın takip eden kişi benim. Her ortamda konuştuk. Bu konudaki çalışmalarımızı yapıyoruz.

Öğretmen ihtiyacıyla ekonomik koşul birlikte değerlendiriliyor. Kabine toplandıktan sonra açıklamasını yapacağız.

 

 

Düzenleyen:  - Eğitim
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...