Millet Tayyip Bey'de kendini görüyor

A -
A +

Cuma günü Başbakan Erdoğan NTV-Star ortak yayınında gündeme ilişkin epeyce tartışılacak açıklamalar yaptı. Programı başından sonuna kadar izledim. Başbakanın yayındaki performansı çok iyi idi. Gazeteci arkadaşlar da işlerini iyi yaptılar. 2 saat süreli programda benim en çok takıldığım ve etkilendiğim açıklama Sayın Başbakanın eşi Emine Erdoğan'la ilgili olan açıklamasıydı. O kadar samimi, o kadar sahici ve o kadar güzel açıklamaydı ki, benim mahallemdeki evli erkeklerin büyük bölümünün duygularına tercüman oldu. Tabii ki onların eşlerinin de gönlünü fethetti. 'Benim Rabbimden temennim, eşim benden önce ölmesin. Ben eşimden önce öleyim. Çünkü eşim benden önce ölürse bana kim bakacak?' sözü beni mest etti. Hep söylemişimdir, Tayyip Bey sahici, samimi ve ihlaslı bir lider. Bizim insanımız neden onu çok seviyor biliyor musunuz? Çünkü onda kendisini görüyor. Çünkü o yaşam biçimiyle, yemesiyle, içmesiyle, inancı ile söylem ve eylemleri ile ortalama Anadolu insanına çok benziyor. 'Eşim zehirlenecekse ben zehirleneyim' sözü bir erkeğin eşine verebileceği değerin ölçüsüdür. Mitinglerde ve ziyaretlerde Başbakanı görünce gözlerinin içi gülen, ona dokunmak isteyen, onu dinleyince coşan insanlar onda kendilerini görüyorlar. Başbakan Erdoğan ortak yayında; kuvvetler ayrılığı ilkesine karşı olmadığını, ancak yetki ihlallerinden rahatsız olduğunu da belirterek bu konudaki yanlış anlamaları giderdi. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı 367 kararını örnek gösterdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün "Sayın Başbakan eskiden gelen bazı yanlış örnekleri kastetmiştir" sözüne "Cumhurbaşkanı ile aynı düşünüyoruz" cevabını verdi. Gerçekten de hem Anayasa Mahkemesi'nin hem de Danıştay'ın aldığı bazı kararlar 'yerindelik' ilkesini ve kuvvetler ayrılığını ihlal eden kararlar. Uludere ile ilgili Başbakan'ın yargının inceleme ve değerlendirmesini beklediği anlaşıldı. Sonuç olarak eğer devletin kastı var ise özür dileyeceğini belirtti. Bu konuda herkes hukukun vereceği kararı bekleyecek. Devletteki derin yapının bugünden yarına hemen temizlenemeyeceğinin farkında olması çok hayırlı bir durum. Zaten derin yapılar da kendilerini unutturmaya çalışıyorlar. Onlar istikrarsızlık dönemlerinde ortaya çıkar. Ama bu durumun bilinmesi önemli bir korunma zırhıdır. Tutuklu vekiller konusunda Sayın Başbakan aynı yerde duruyor. Başlangıçta ne söylediyse aynı söylemini sürdürüyor. "Göktürk-2 uydusunun fırlatma törenine Gül davet edilseydi isabetli olurdu" açıklamasını yapan Başbakan, fitnenin önüne geçmek adına bu konuyu incelettirmeli ve kusuru olanlarla ilgili işlem yaptırmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.