Hilmi...

A -
A +

Hilmi'nin en sevdiği renk kırmızı, en sevdiği hayvan aslan, en sevdiği meyve sık sık değişiyor.

 

Kimden mi bahsediyorum? Hilmi adında bir yavrucağızdan. Yavrular hep masum olur, günahsız melek olurlar zaten. Hilmi de öyle. Üzülse de kızsa da sevse de sevmese de hep masum.

 

Bazen evin içini aydınlatan güneş olur, bazen yağmurlu bir gün gibi ıslak olur, yerler de damla damla gözyaşları. Ağlamaları öyle büyük büyük dertler, acıklı meseleler değildir. Hayatın karanlık yüzüyle tanışmamış ay yüzlü Hilmi...

 

Elleri küçücük olsa da gönlü kocaman...

 

Binbir emek ile büyüyen Hilmi ve dahası ilerisi için birer umut ışığı. Birer seâdet-i ebediyye için anahtar. Dikenli yolları temizleyen anne ile baba...

 

Kalkan olmuşlardır günahtan, dünyanın bunca kötülüğünden. Dünyanın her köşesindeki masum çocuklar birer Hilmi...

 

Sonsuz sevgisi ve merhameti ile bizi sarıp sarmalar. Büyüdükçe eren aklı ve bilgisi onun kirlenmesine, kişiliğinin değişmesine izin vermesin inşallah.

 

Hilmi, nazlı ceylanım. Yolun ürkütücü ve karanlık. Bu yolda senin yolunu aydınlatacak olan şey sadece senin temiz kalbin. Seâdeti ebediyyeye kavuşmak için bu yolu takip et ve hiçbir zaman yolunu kaybetme.

 

Seni ve diğer bütün Hilmileri bekleyen çok güzel bir yer var. Çukura düşmeden, çamurlu yolda paçanı kirletmeden geçtiğin her yol seni hep doğru yere ulaştırsın. Annenin ve babanın senin kalbine aşıladığı, adını verdiği o zatlar seni hiç yalnız bırakmasın inşallah.

 

     Rumuz: Pervane

 

 

 

ŞİİR

 

          Olmaz

 

Ömür geçer gündüzleri, geceleri soran olmaz

 

Gönül konar kırık dala, rüzgârını gören olmaz

 

Nehirler özler vuslatı, ummanına liman olmaz

 

Madem dil söyler, gönle misafir gözden olmaz

 

 

 

Âlemin her gecesinde, Hızır dolaşır gören olmaz

 

Her geceye bir Kadir gecesi gizlidir, bilen olmaz

 

Yoklukta varın feyzi tefekkür gemisinde hazinedir

 

Yolcuların heybesi, bulut haritasıdır bilen olmaz

 

 

 

Ezel gemisinde açılır ebedî gülün yaprağı

 

Maşukun dehrine kurulur hicran konağı

 

Ebedî aşkına taşar, muhabbetin gönül tası

 

Dökülür deryaya, dalgalanır yüzen olmaz.

 

 

 

Varlık yokluğun, yokluk varlığın yâreni

 

İlk nefese bağlanmış son nefesin kaderi

 

Ecel doğmuş yolcudur, gezer yeni evini

 

Buluşma adresine kadar vuslatın seyahati

 

 

 

Hayat mesafesinde çoktan yarıyı geçtik,

 

Kalan parçalar tama yetmiyor, yama biçtik,

 

Kefen üç parça, hayat tüneli kısa bir geçit

 

Doğar yaşar göçer, şu üç günlük dünyadan.

 

     Yavuz Selim Bulut

 

 

 

SAĞLIK OLSUN

 

HORLAMA: Genellikle derin uykuda, ağızdan giren havanın yumuşak damak ve ses tellerini titreştirmesiyle meydana gelen kaba ses. Aşırı alkol kullanma, sigara içme, yorgunluk, kötü beslenme, şişmanlık, yumuşak damak kısmının gerginliğini kaybettirerek horlamaya sebep olurlar. Burun tıkanıklıklarında, şiddetli grip ve bademcik iltihaplarında, burundan nefes almanın engellenmesiyle horlama ortaya çıkabilir. Horlama, uyuyan şahıs için bir problem teşkil etmeyip evli çiftlerde ve topluca yatılan yerlerde diğer şahısları rahatsız etmesi bakımından önemlidir. Tedavisinde asıl prensip sebep olan rahatsızlığı iyileştirmektir. Horlayan şahısları yan çevirmek, çenesini yukarı kaldırmak, yastığını yükseltmek ve burundan nefes almasını kolaylaştıran diğer metotlara başvurmak şahsın horlamasını kesmekte faydalı olur. Doktorunuza danışınız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.